Şirin Köyü’nde rüzgarlı bir gündür ve Süslü Şirin evinde mutlu mutlu ayna karşısındadır. Boy aynası ile kendisini izleyen Süslü boy aynasını taşımaya karar verir. Aynayı taşırken yanlışlıkla kırar ve bunun anlamı uğursuzluktur. Ancak Süslü Şirin’in tek aynası bu değildir ve çekmeceden el aynasını çıkarır. Yine kendisine bakarken el aynası rüzgarın etkisiyle ve kapı çarpması sonucu kırılır. Eyvah! İki uğursuzluk oldu. Süslü Şirin ne yapacak!
Şirin Baba bir ağaç dibinde yatmaktadır. Havadan uğursuzluk hissi alır ve tedirgin olur. Nedir uğursuzluğun sebebi? Yoksa kırılan Süslü Şirin’in aynaları mıdır? Şirin Baba’nın yanına koşarak bir Şirin gelmektedir. O Şirin Süslü Şirin’dir. Paniklemiş haldedir ve Şirin Baba’ya iki aynasının kırıldığını söyler. Süslü Şirin daha lafını yeni bitirmişken birden kafalarına elma yığını düşer ve uğursuzluklar dizisi başlamış olur. Daha Şirinler’in başına neler gelecek? Şirinler bu uğursuzluğu nasıl yenecek?