Emiray, Karaca ve birkaç köylü ve Karaca’nın tartıştığı çocuk hep birlikte fısıldayan ormana girerler. Dünkü ayak izlerini takip ederek, meyve ağaçlarının yolunu bulmaya çalışırlar. Bir yandan da acaba dünkü dev hala orada mı diye düşünüyorlardır. Dün sarmaşığın devi sardığı yerde devi görmediklerinde çok sevinirler. Düştükleri uçurumun aşağısına nasıl ineceklerine bakarlar. Bir yol bulup inerler.
Bu arada da köyde yeni gelen adamlar ortadan kaybolmuştur. Köye onları kabul eden adam onlarla konuşmak için köyde kalmıştır ama ne çare adamlar ortada yoktur.
Emiray ve köylüler meyve ağaçlarını bulamazlar. Sabah tartıştığı çocuk onları bilerek yanlış yere getirdiklerini söyler. Karaca ve çocuğu Emiray barıştırır. Burada kavga etmemeleri gerektiğini söyler. Ardından dün kurtardıkları ceylan görünür. Emiray ceylanın peşine düşmüştür. Bir bakar meyve ağaçları orada. Emiray herkesi çağırır. Birlikte meyveleri toplamaya başlarlar. Dönerken çocuklar arkada kalır. Karaca ağaca çarpmıştır ve ağaç birden bire yürümeye başlar. Çocuklar korkarak kaçarken, birden bire çocuk bataklıkta kalıverir. Normal olan toprak bir anda bataklık olmuştur. Karaca sopa ile bataklıktan çocuğu kurtarır. Çocuk ile Karaca artık tamamen barışmışlardır. Köye döndüklerinde Emiray odasının halini görünce şaşkına döner.