Cedric yine güne hallerle uyanıyor. Tabi ki her zamanki gibi Chen’i hayal ederek güne başlıyor. Esasında Cedric Chen’in hırçın olduğunu düşünüyor. Onun hırçınlığıyla baş etmek için neler yapabileceğini düşünüyor. Tabi ki her zamanki gibi Kristin kahramanımıza akıl veriyor. Bakalım Kristin’ın verdiği bu akıl doğru bir akıl mı? Yoksa işleri daha da karıştıracak olan bir şey midir? Kristin yine bir sabah parkta koşmaktadır. Ancak koşu yapmak için değil, tabi ki Capris’in peşinden yetişmek için. Cedric de hemen parka giderek Kristin ile konuşmayı isteyecektir. Oysa Kristin koşmaktan nefes nefese kalmıştır. Bu duruma Cedric de dışarıdan şaşkın şaşkın bakacaktır.